-
1 nefesi durmak
испусти́ть дух -
2 nefes
1) дыха́ние, вздохnefes almak — а) дыша́ть, вздохну́ть; б) перевести́ дух, передохну́ть
nefesi kesilmek —перехвати́ть дыха́ние; задохну́ться
nefes nefese — тяжело́ дыша́, запыха́вшись
2) заклина́ние, за́говор (болезни и т. п.)nefes etmek — заклина́ть, загова́ривать (болезнь и т. п.)
••- nefes çekmek
- nefesi durmak
- nefes tüketmek
См. также в других словарях:
nefesi durmak — 1) ölmek Nabzı durdu, nefesi durdu galiba. Y. Z. Ortaç 2) mec. şaşkınlık içinde kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefesi kesilmek (veya daralmak veya tutulmak) — 1) güç soluk alacak duruma gelmek veya soluğu büsbütün durmak Nefesi daralıyor, yüzü kızarıyor, böğrüne bir ağrı giriyor ve yol ona gittikçe uzuyordu. M. Ş. Esendal 2) mec. bunalmak, sıkılmak İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nabzı durmak — ölmek Nabzı durdu, nefesi durdu galiba. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes — is., Ar. nefes 1) Soluk 2) Şifa amacıyla hastaya okunan dua 3) Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner 4) mec. Canlılık, hayat belirtisi Bir insan daha … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesilmek — nsz 1) Kesme işi yapılmak 2) Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara. N. Cumalı 3) Gibi olmak, benzemek, dönmek Senelerden beri hizmetçinin,… … Çağatay Osmanlı Sözlük